Yaptığı açıklamada Dr. Alolo, ‘’Bahar ayının gelmesiyle havadaki polenler, yeni açan çiçekler ve tozlar sebebiyle alerjik hastalıklar başlar. Alerjik göz nezlesinde genellikle sulanma, çapaklanma, kızarıklık, kaşıntı, ışıktan ve güneşten rahatsız olma ve hassasiyet gibi belirtiler olmaktadır. Göz nezlesi ve alerjisi geç teşhis edilir ise kapaklarda düşme, kısılma ve en önemlisi korneada yaralar ve kalıcı göz hasarlarına neden olmaktadır. Korumasız olan gözlerimiz tozlar, polenler ve yeni açan çiçekler sebebiyle alerjik göz nezlesi olur ve atopik konjoktivit adını almaktadır. Genelde çocuklarda rastlanan göz alerjisi 15 yaşından sonra azalmaktadır ve tüm yaşlarda olabilmektedir. Bazı kişilerde daha sık olabilir ve sık sık kendini hatırlatır. Hastalar gözlerini kaşır ve ovalar. Bunu çok sık yaparlar. Kaşıdıkça daha kaşımak ve ovalamak isterler. Bu da saydam tabakada (kornea) yapısının bozulmasına neden olmaktadır (keratokonüs).  Ayrıca bulaşıcı göz nezlesi ve viral göz nezlesi baharda ve diğer aylarda olabilmektedir. Viral veya mikrobik göz nezlesi el teması, öpüşme, havadan, paralardan, havludan, yakınlaşmaktan kolayca bulaşabilir. Yaz aylarında ve sıcakta daha çok görülür. Kanlanma, kaşıntı, aşırı sulanma, irinli akma ve batma şikayeti ile beraber bazen gözlerde kanama ve kulak çevresinde beze tarzında ve lenf bezlerinde şişme şeklinde olabilmektedir. Mutlaka tedavi edilmelidir ve en kısa sürede doktora gidilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde göz kaybı ile sonuçlanabilir. Bu hastalıklarda erken teşhis ve tedavi çok önemlidir’’ ifadelerine yer verdi.